NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-İLİM

<< 1671 >>

حفظ العلم

18- İlmi Akılda Tutmak

 

أنبأ محمد بن خالد قال حدثنا بشر بن شعيب عن أبيه عن الزهري قال سعيد بن المسيب وأبو سلمة بن عبد الرحمن أن أبا هريرة قال إنكم تقولون إن أبا هريرة يكثر الحديث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم ويقولون ما للمهاجرين والأنصار لا يجدون عن رسول الله صلى الله عليه وسلم مثل أبي هريرة وأن إخواني من المهاجرين كان ليشغلهم الصفق بالأسواق وكان يشغل إخواني من الأنصار عمل أموالهم وكنت امرأ مسكينا من مساكين الصفة ألزم رسول الله صلى الله عليه وسلم على ملء بطني فأحضر حين يغيبون وأعي حين ينسون وقد قال رسول الله صلى الله عليه وسلم في حديث يحدثه يوما إنه لن يبسط أحد ثوبه حتى أقضي مقالتي هذه ثم يجمع إليه ثوبه إلا وعى ما أقول فبسطت نمرة علي حتى إذا قضى رسول الله صلى الله عليه وسلم مقالته جمعتها إلى صدري فما نسيت من مقالة رسول الله صلى الله عليه وسلم تلك شيئا

 

[-: 5835 :-] Ebu Seleme b. Abdirrahman'ın bildirdiğine göre Ebu Hureyre anlatıyor: Ebu Hureyre'nin, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den gereğinden fazla hadis naklettiğini söylüyorsunuz. Yine: ''Neden Muhacirler ile Ensar, Ebu Hureyre kadar Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den hadis nakletmiyorlar?'' diye söyleniyorsunuz. Muhacir kardeşlerimi bundan alıkoyan ticari işleriydi. Ensar'dan kardeşlerim de kendi mallarıyla uğraştıkları için buna vakitleri olmadı. Oysa ben Suffa yoksullarından biriydim ve karın tokluğuna Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanından ayrılmazdım. Onların olmadığı zamanlarda ben Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanında hazır bulundum, onların unuttuklarını ben aklımda tuttum. Bir defasında da Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Her kim sözümü bitirinceye kadar giysisini yerde serili tutar sonra toplarsa dediklerimi anlar ve unutmaz" buyurdu. Ben de üzerimde bulunan çizgili hırkayı yere serdim ve sözünü bitirinceye kadar yerde serili tuttum. Ondan sonra toplayıp göğsümün üzerine koydum. işte o gün bu gündür söylediği sözlerden hiçbir şeyi unutmuş değilim.

 

Tuhfe: 13146.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (118, 2047, 2350, 7354), Müslim (2492), İbn Mace (262) ve Ahmed, Müsned (7275) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرني محمد بن إسماعيل بن إبراهيم وعلي بن محمد بن علي قالا ثنا إسحاق يعنيان بن عيسى قال ثنا مالك عن الزهري عن الأعرج عن أبي هريرة قال إن الناس يقولون أكثر أبو هريرة والله لولا آيتان في كتاب الله ما حدثت حديثا ثم يتلو إن الذين يكتمون ما أنزلنا من البينات والهدى من بعدما بيناه للناس في الكتاب إلى التواب الرحيم ويقول على أثر الآيتين ان أخواننا من الأنصار كان يشغلهم العمل في أموالهم وإن أخواننا من المهاجرين كان يشغلهم الصفق بالأسواق وإن أبا هريرة كان يلزم رسول الله صلى الله عليه وسلم يشبع بطنه ويحضر مالا يحضرون ويحفظ مالا يحفظون

 

[-: 5836 :-] A'rec'in bildirdiğine göre Ebu Hureyre: insanlar, Ebu Hureyre'nin gereğinden fazla hadis naklettiğini söylüyorlar. Oysa Allah'ın Kitab'ındaki iki ayet olmasaydı tek bir hadis dahi rivayet etmezdim" der ve şu ayetleri okurdu:

 

"Indirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah, hem de bütün lanet ediciler lanet eder. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim." (Bakara 159, 160) Ayetleri okuduktan sonra da şöyle derdi:

 

"Ensar'dan kardeşlerim kendi malları ve işleriyle uğraştılar. Muhacir kardeşlerim de ticaretieriyle ilgilendiler. Oysa Ebu Hureyre karın tokluğuna Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanından hiç ayrılmadı. Onların olmadığı. zamanlarda kendisi Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanında bulundu, onların unuttukları şeyleri de kendisi aklında tuttu.

 

Tuhfe: 13597.

 

 

أنبأ محمد بن منصور قال حدثنا سفيان قال حدثنا الزهري قال سمعت عبد الرحمن الأعرج يقول سمعت أبا هريرة يقول إنكم تزعمون أني أكثر الحديث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم والله الموعد أني كنت امرأ مسكينا أصحب رسول الله صلى الله عليه وسلم على ملء بطني وكان المهاجرون يشغلهم الصفق في الأسواق وكانت الأنصار يشغلهم القيام على أموالهم فشهدت من رسول الله صلى الله عليه وسلم مجلسا فقال من يبسط رداءه حتى اقضي مقالتي فلا ينسى شيئا سمعه مني فبسطت بردة كانت علي حتى قضى رسول الله صلى الله عليه وسلم مقالته ثم ضممتها إلي فوالذي بعثه بالحق ما نسيت شيئا سمعته منه

 

[-: 5837 :-] Abdurrahman el-A'rec'in bildirdiğine göre Ebu Hureyre der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den gereğinden fazla hadis rivayet ettiğimi söylüyorsunuz. Ancak, Allah da şahittir ki yoksul biriydim ve karın tokluğuna Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanında bulunurdum. Oysa Muhacirler ticaretieriyle, Ensar da mallarıyla uğraşırlardı. Bir defasında bir mecliste Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in :

 

"Kim sözümü bitirene kadar üst giysisini yerde serili tutarsa benden işittiği hiçbir şeyi unutmaz" buyurduğuna şahit oldum. Ben de üzerimdeki hırkayı Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sözünü bitirene kadar yerde serili tuttum. Sözünü bitirdikten sonra da toplayıp göğsüme bastırdım. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i hakla gönderene yemin olsun ki sonrasında ondan işittiğim hiçbir şeyi unutmadım.

 

Tuhfe: 13957 .

 

 

أنبأ محمد بن رافع عن عبد الرزاق قال أنبأ معمر عن بن طاوس عن أبيه عن بن عباس قال كنا نحفظ الحديث والحديث يحفظ عن رسول الله صلى الله عليه وسلم فأما إذا ركبتم كل صعب وذلول فهيهات

 

[-: 5838 :-] ibn Abbas der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den işittiğimiz hadisleri ezberlerdik. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'den olan hadisler de ezberlenmeye ve nakledilmeye değerdir. Ancak ne zaman bu konuda ahali gerekli önemi göstermeden eğriye de, doğruya da sarılır oldu, biz de bundan uzak durmak zorunda kaldık.

 

Tuhfe: 5717.

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (s. 13) ve İbn Mace (27) rivayet etmişlerdir.

 

 

مسألة علم لا ينسى

19- Unutulrnayacak ilmi istemek

 

أنبأ محمد بن إبراهيم قال حدثنا الفضل بن العلاء قال حدثنا إسماعيل بن أمية عن محمد بن قيس عن أبيه أنه أخبره أن رجلا جاء زيد بن ثابت فسأله عن شيء فقال له زيد عليك أبا هريرة فإني بينما أنا وأبو هريرة وفلان في المسجد ذات يوم ندعو الله ونذكر ربنا خرج علينا رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى جلس إلينا فسكتنا فقال عودوا للذي كنتم فيه قال زيد فدعوت أنا وصاحبي قبل أبي هريرة وجعل رسول الله صلى الله عليه وسلم يؤمن على دعائنا ثم دعا أبو هريرة فقال اللهم إني أسألك مثل ما سألك صاحباي هذان وأسألك علما لا ينسى فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم آمين فقال يا رسول الله ونحن نسأل الله علما لا ينسى فقال سبقكم بها الغلام الدوسي

 

[-: 5839 :-] Muhammed b. Kays, babasından bildiriyor: Adamın biri Zeyd b. Sabit'e geldi ve ona bir şeyler sordu. Zeyd adama dedi ki: "Bunu Ebu Hureyre'ye sorman gerek. Zira bir defasında ben, Ebu Hureyre ve filan kişi Mescid'de oturmuş Allah'a dua ediyor ve onu zikrediyorduk. O esnada Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) çıkıp geldi ve yanımıza oturdu. Oturunca da biz sustuk. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Yaptığınız şeye devam edin" buyurdu. Ben ve arkadaşım Ebu Hureyre'den önce dua etmeye başladık. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) de ettiğimiz dualara amin diyordu. Sonra Ebu Hureyre:

 

"Allahım! Senden bu iki arkadaşlarımın istediğini ve unutulmayacak ilmi diliyorum" diye dua etti. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) de: "Amin" dedi. Biz: "Ya Resulalıah! Biz de Allah'tan unutulmayacak ilmi diliyoruz" dediğimiz de: "Bu Devs'li genç (Ebu Hureyre) sizden hızlı davrandı" karşılığını verdi.

 

Tuhfe: 3735.

 

Bu Hadisi: Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.

 

 

السهر في العلم

20- İlim için Geceyi Ayakta Geçirmek

 

أنبأ نوح بن حبيب قال ثنا عبد الرزاق قال أنبأ معمر عن الزهري قال أخبرني سالم وأبو بكر بن سليمان عن عبد الله بن عمر قال صلى بنا رسول الله صلى الله عليه وسلم ذات ليلة صلاة العشاء في آخر حياته فلما سلم قال أرأيتكم ليلتكم هذه فإن على رأس مائة سنة منها لا يبقى من هو على ظهر الأرض أحد

 

[-: 5840 :-] Abdullah b. Ömer der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hayatının son günlerinden birinde bize yatsı namazını kıldırıp selam verdikten sonra: "İşte şu geceniz var ya bir yüz sene sonra yeryüzünde bugün hayatta olanlardan hiç kimse kalmayacaktır" buyurdu.

 

Tuhfe: 6934.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (116, 564, 601), Müslim (2537), Ebu Davud (4348), Tirmizi (2251), Ahmed, Müsned (5617), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (373,374) ve İbn Hibban (2989) rivayet etmişlerdir.